Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1301 Kez Okundu

Zenci Yarrağı Görünce Beni Unuttu – Erotik Hikayeler

Zenci Yarrağı Görünce Beni Unuttu – Erotik Hikayeler

Sabah saat 7:00 gibi kapının çalmasına uyandım. Gelen kapıcı Hüseyin efendiydi. Kendisine, “Haftasonu Leyla’yı rahatsız etme, misafiri var!” diyerek oyalamıştım. Neyse, içeri buyur ettim. “Leyla hanım yok mu?” diye sordu. “İçeride uyuyor, gidelim yanına!” diyerek yatak odamıza götürdüm. Karım yatakta uyurken, Hüseyin efendiye, “Hadi sen de geç yanına uzan, özlemişsindir Leyla’yı, özlemini gider, ama bu sefer elinden geldiğince sert sik! Hem sadece amını değil, götünü de sik! Dur desede durma!” dedim. Amacım karımı sert sikilmeye alıştırmaktı, çünkü bu halde onu 3-4 Zencinin arasına koysam pert olurdu, sadece acı çeker zevk alamazdı. Ben onun Zenci yarağında sikilirken zevk çığlıkları atmasını istiyordum.

Hüseyin efendi, “Peki!” dedi. Tamamen soyunup karımın yanına geçti. Heryeri kıllı ve kilolu herifin tekiydi, benim karım ise onun hayal bile edemeyeceği güzellikteydi. Ama ben kendi ellerimle karımı ona teslim edip siktirmiştim ve yine karımı ona teslim ediyordum. Ellerini karımın vücüdunda gezdirmeye, boynunu öpmeye başladı. Karıma sürekli, “Aşkım, sevgilim!” diyordu. Leyla uyanıp Hüseyin efendiyi yanında görünce önce biraz afalladı, ama sonra ona, “Günaydın aşkım!” deyip onun dudaklarına yapıştı. İnanın ben bile şok oldum. Normalde karım Hüseyin efendiyi istememişti, Hüseyin efendi karımı güzelce sikince karım razı olmuştu, ama bunu ben bile beklemiyordum. Karım artık içindeki orospuyu gün yüzüne çıkarmıştı…

Ben köşeye çekilmiş, karımla Hüseyin efendinin sevişmesini izliyordum. Hüseyin efendi karımın memelerini, götünü, amını, bacaklarını öpüp yalayarak bitirdi resmen! Karım artık dayanamayıp, Hüseyin efendiye, “Sik beni aşkım, gir içime!” diye yalvarıyordu. Hüseyin efendi de artık sikini leylanın amına yerleştirip sertçe sikmeye başladı. Karım çığlıklar atarak sikilmeye başladı. Ben de bu duruma dayanamayıp 31 çekerek boşaldım. Hüseyin efendi ona dediğim gibi karımı sert şekilde, hiç boşalmadan yaklaşık bir saat boyunca, hem amını hem götünü sikti.

Karım ara ara, “Dur, yavaş!” dese de, o daha da hızlandı. Karım iki kez orgazım olmuştu. Boşalma sırası Hüseyin efendiye geliyordu ki, karım beni bir kez daha şaşırtacaktı. Hüseyin efendinin geleceğini anlayan karım hemen altından kaçıp onun yarağına yumuldu. Normalde onun kıllı yarağını yalamaktan midesi bulanırdı, ama bu sefer öyle zevkle yalıyordu ki, anlatamam. Hüseyin efendi homurdanmaya başlayınca, karım sikini iyice azğına aldı ve Hüseyin efendi resmen kükreyerek karımın boğazına boşaldı. Karım ise bütün dölleri yuttu. Yan yana sarılarak yatakta uzanıyorlardı, ama saat baya ilerlemişti ve işe gidecektik. Hemen toparlandık ve hep birlikte evden çıktık.

Ben tüm gün, karıma Zencileri nasıl bulacağım diye düşünürken, karımdan bir mesaj geldi. Çağan’ın iş çıkışı kendisini otele davet ettiğini, eve biraz geç geleceğini yazmıştı. Ben ise sadece, “Tamam!” diyebildim. Karım ben onu izleyemeden Çağan’la sikişecekti. Ben de o akşam sahile inip Zenci avına çıktım. Amacım saat satan Zencilerden bulmaktı. Çok dolandım, ama bir türlü kimseyi bulamadım. Eve doğru dönmeye karar vermiştim ki, karşıdan bir Zencinin geldiğini gördüm, ellerinde tespih ve saatler vardı. Kendi kendime (Tamam buldun da, konuyu nasıl açacaksın?) diye düşündüm. Hemen kendisini çağırdım ve saatlere bakar gibi yapıp onu incelemeye başladım. Vücudu kaslı, genç birisiydi.

Kendisine, “Aç mısın, ben tost yemeye gidecektim, sen de gel istersen tost ısmarlayım sana?” dedim. O da yarım Türkçesiyle, “Olur abi!” dedi. En yakın kafeye oturduk ve birer tost söyledik. Tanıştık, ismi Abdu imiş. Kendisine, “Türkiye nasıl, mutlu musun burada?” diye sorular soruyordum. En sonunda da, “Türk kızları nasıl, beğeniyor musun?” diye sorunca, “Evet çok güzeller!” dedi. “Hiç biriyle birlikte oldun mu?” diye sorunca, birkaç kez orospu siktiğinden bahsetti. Ben de ona, “Ben de de bir ateşli orospu var, hiç Zenci yarağı yememiş, istersen sana ayarlayım?” dedim. “Olur tabi, ne kadar?” dedi. “Ücreti sonra konuşuruz!” dedim ve telefon numarasını istedim. “Benden mesaj bekle!” deyip ayrıldım…

Akşam aynı şeyleri karıma anlatınca karım çok heyecanlanmıştı. Bana, “Ne kadar isteyeceksin?” diye sorunca afalladım ve “Anlamadım?” dedim. Karım, “Beni ne kadara ona vereceksin, hani Zenci kaç para demiş ya?” dedi. Resmen şok olmuştum. Aklımda Abdu’dan para almak yoktu, ama karım resmen orospuymuş gibi bana ondan alacağım parayı soruyordu. “Para almayacağım!” deyince, karım, “Bence alalım, bana verirsin parayı, bu fırsat kaçmaz!” dedi. Ben de, “Öyle mi, ulan orospu oldun iyice!” dedim. “Beni orospu yapan sensin!” dedi. Haklıydı da, ama nedense çok sinirlenmiştim. O sinirle Abdu’ya mesaj attım, “Yarına hazırlan, ücreti de geldiğinde konuşuruz, ama merak etme çok pahalı olmaz!” dedim.

Bu işi bizim evde yapamazdık, otel de olmazdı, çok dikkat çekerdi. Ertesi sabah, bir haftalık ev kiraladık. Sonra da, Abdu’ya akşam 20:00’de buluşmak üzere oranın adresini attım. Akşam 18:00 gibi işten çıkıp o eve gittik. Karım çok heyecanlandıydı. Hazırlanmaya başladı. Saat tam 19:55’de kapı çaldı. Delikten baktım, gelen Abdu idi. Kapıyı açtım ve içeri buyur edip yan odaya aldım. Bir süre sonra karım da içeri geldi. Karımı görünce Abdu küçük dilini yutacaktı. Karımın üstünde sadece ince bir tül elbise vardı, altına da başka birşey giymemişti.

Abdu bana, “Abi senin orospu çok güzel, çok pahalıdır!” dedi. “Anlaşırız, sorun değil, sen keyfini çıkar! Yalnız ben burada oturup sizi izleyeceğim, sorun olmaz herhalde?” dedim. Karım da hemen Abdu’nun önünde diz çöküp, pantolonun kemerini çözüp, pantolonu tamamen indirdi. En sonunda da boxerini indirince, en az 20 cm olan, kocaman başlı, kapkara, kalın bir yarakla karşılaştı. Önce eline alıp ona 31 çekerken Abdu da ayağa kalktı ve bir elini karımın memelerine attıp okşamaya başladı. Karım da üstündeki tül elbiseyi indirdi. Abdu üstünü çıkarınca kaslı vücuduyla artık tamamen çıplaktı. Abdu yarağını karımın ağzına doğru tutunca karım hemen saksoya başladı. Arada taşaklarına yumularak ona güzel bir sakso çekiyordu…

Sonra Abdu birden karımı kaldırdı ve kucağına aldı. Karım da, “Hadi odamıza geçelim!” dedi. Karım kucağında yatak odasına gittiler. Tabi ki ben de arkalarından gittim. Abdu karımı yatağa yatırp üstüne çıktı ve öpüşmeye, elleşmeye başladılar. Karım artık iyice kıvama gelmişti, Abdu’ya, “Sok kobranı bana!” diye yalvarıyordu. Abdu o haşmetli yarağını karımın amına yerleştirmişti, ama sırf yarağının kafası karımın amının boyu kadardı. Zorlaya zorlaya birazını sokabilmişti. Karım ise gözleri yerinden fırlayacakmış gibi çığlıklar atmaya başladı. Abdu tecrübeliydi, yavaş hareketlerle yarısını sokup, git gele başlamıştı. Karım da artık çok zevk almaya başlamış olacak ki, amından sular akmaya başlamıştı…

Abdu gittikçe tamamına yakınını sokar olmuştu. En az 20 cm olan yarak şuan daha büyüktü ve neredeyse hepsi karımın amının içindeydi! Sonra pozisyon değiştirdiler, Abdu karımın bacaklarını omzuna aldı ve tüm gücüyle pompalamaya başladı. O pompaladıkça yarağı karımın amında biriken su sesleriyle ‘şlap, şlap!’ diye ses çıkartıyor ve odanın her yerinde karımın zevk inlemeleri yankılanıyordu. Sonra misyoner pozisyonuna geçip, Abdu karımı hem sikip hem de öpmeye başladı. Karım ilk orgazımını olmuştu. Bir süre sonra da Abdu’nun üstünde çıkıp yarağının üstünde zıplamaya başladı…

Aradan 15 dakika geçmişti. Ben Abdu’ya, “Sadece amını değil götünü de sik!” deyince, karım, “Olmaz, çok büyük alamam!” dedi. Ben de, “Alışman lazım, yoksa hayal ettiğimiz şeyi yapamayız!” deyince ses çıkarmadı. Abdu hemen karımı domalttı ve altına yastık koyup götünü iyice yukarı çekti. Ben de ona önceden getirdiğim ve artık sürekli kullandığımız bir losyonu verdim. İyice deliğine ve yarağına sürüp, götüne sokmaya başlayınca, karım ağrı çekmeye başlamıştı bile. Abdu yavaş hareketlerle yarağının kafasını sokabilmişti. Karımın alışabilmesi için bir süre öyle bekledi. Sonra yine yavaş hareketlerle git-gel yaparak iyice alıştırdı karımın götünü. Karım da artık zevk almaya başlamış olacak ki, “Daha da sok!” demeye başlamıştı. Abdu yarısına kadar sokmuş ve git-gel yapmaya başlamıştı…

Abdu ara sıra yarağını çıkarıp karımın göt deliğine bakıyordu. Karımın göt deliği kocaman olmuştu ve Abdu’nun koca yarağına iyice alışmıştı artık. Karım yine biraz acı çekiyordu, ama aynı zamanda da zevk aldığı inlemelerinden belliydi. Neyse, Abdu yine bir 15 dakika boyunca karımın götünü sikti ve içine boşaldı. İkisi de yatakta uzanıyorlardı. Abdu tam toparlanacaktı ki, karım, “Ne yani, tek postada bırakacak mısın beni?” dedi. Abdu bana dönüp, “Abi o kadar param yok, tek postaya anca yeter!” deyince, karım, “Bu benden olsun, gel burayaaaa!” diyerek Abdu’yu yatırdı ve kaslı vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Sonra da henüz deliği kapanmamış götüne yarağını hizalayıp, içine aldı, oturup kalkmaya başladı. Bir yarım saat boyunca daha sikişip, ikisi de neredeyse aynı anda boşaldılar…

Abdu içeride olan pantolundan 20 Dolar çıkarıp, mahçup bir şekilde, bana, “Yeter mi abi?” diye sordu. Karım da, “Yeter, yeter!” deyip Abdu’nun elinden aldı parayı ve Abdu’yu öpüp duşa girdi. Abdu üstünü giyinirken, ona, “Arkadaşların var mı, aynı senin gibi, yarakları da seninki kadar büyük?” diye sordum. O da, “Ohoo çok var, ama ben senin orospuyu çok sevdim, çok güzel, manken gibi, ben istiyor sürekli onu!” dedi. Ben de, “Tamam, merak etme, yarın da gelirsin, ama yanında bir arkadaşını daha getir. Sonra da senden birkaç arkadaşını daha çağırmanı isteyeceğim!” dedim. Abdu, “Tamam abi, teşekkürler!” dedi ve çıktı…

Karım duştan çıkınca, ona, “Çağan’a söyle, bir hafta yoksun. Seni sırayla Abdu’ya ve arkadaşlarına siktireceğim, en sonra da hepsini birden alacaksın içine!” deyince, “Offf, desene beni bayıltana kadar sikecekler!” dedi. Plan belliydi, yarın iki Zenci yarak sırayla sikeceklerdi, sonraki gün ise ikisi birden, en sonda da 4-5 Zencinin ortasına atacaktım karımı!